Benden Başkasına Sevdirmesin

Benden Başkasına Sevdirmesin

Ne yazık ki sahibi ırkına göre değişse de 2 hatta 3 yaşından sonra olgunlaştığında parkta tanımadığı kişilerle top oynarken bile yan gözüyle hep ailesinin güvenliğini kolladığını hiç bilmeyecek. Bir aile köpeğinin profesyonel bir koruma köpeğinden ayıran özelliklerin ayrımına asla varamayacak. Büyük bir olasılıkla 3 yaşına gelmeden saldırganlığı kontrolden çıkıp bilinmeze gönderilecek. Koruma köpeği eğitimi kesinlikle işin ehli profesyonel kişilerin işidir. Bu amaçla eğitilecek köpekler özenle seçilir; hatta üretilir. Koruma köpeği olarak kullanılabilecek ırklardan birini alıp eve getirmek istenen sonucu getirmeyecektir; ama ne istendiğini tam bilmeyen biri zayıf yanları ve getireceği potansiyel problemleri de değerlendiremez. Köpeği ısırmaya alıştırmak kolaydır. Önemli olan ne zaman ve nasıl sorularının kontrolünün tamamen sizin elinizde olmasıdır. Tehlike ve güvenli durumlar arasındaki farklı değerlendiremeyecek bir köpek patlamaya hazır bir bombadır. Bu tür bir eğitimin verilmesi ve bu tür bir köpeğe sahip olunması ehliyet gerektiren çok özel bir durumdur. Sokaklarda silahla gezmeye izin verilmediği bir toplumda kontrolü tamamen sizde olmayan bir silaha çevrilmiş köpek gerçek bir tehdittir. Ne yazık ki çoğunlukla suçlanan köpek hatta ait olduğu ırk olur. Yaşadığımız toplumda köpekler dost insanlarca yaklaşılır olmayı bilmelidir. Bir marketin önüne bağlandığında menziline giren ilk kişiyi ısırması kimseye fayda getirmez. Bazı ırklar doğal olarak yabancılarla kolay dostluk kurmaz. Özellikle bu ırklar genç yaşta yanına yaklaşan insanların ona bir tehdit oluşturmayacağı öğretilmelidir. Gerektiğinde harekete geçmeyeceğini ummak ırkların yüzlerce yıllık geçmişlerini hafife almaktır. Yine de bireyler arasında farklılık olabilir. Bazı ırklar ise üretim amaçları doğrultusunda yabancılara karşı her zaman dostça davranır. Onların kalıtsal karakterini bozmak ona yapılacak en büyük kötülüklerin başında gelir. Eve her misafir geldiğinde köpeğinizi bir odaya kapatmak zorunda kalmaktan, çoluk çocuk herkesin yanında olası bir kazanın stresinin altında ezilmekten ve parkta diğer köpek sahipleriyle huzur içinde bir sohbet edememekten kötü ne olabilir? Köpeğin olumsuzlaştırılan yanlarından medet umarak bunların nedensizce övülmesi, bazen iyi niyetli bile olsa, ne yaptığını bilmeyen insanlar yüzünden aklımızdaki köpek imgesinin korkunç hikayelerle bulanmasına neden olmakta. Kendimizi doğru şeklide sevmeye öğrenmeden bir köpekten en iyisini bekleyebileceğimizi sanmıyorum. Onlar kendimize ve topluma olan bir yansımamızdır çünkü.

Köpeğin Saldırganlık Türleri

Köpeğin Saldırganlık Türleri

Saldırganlık kendini her zaman belli etmeyebilir. Sadece boğaz boğaza kavga anlamına gelmez. Köpekler aralarında ritüel saldırganlık biçimleri geliştirmiştir ve bunlara her zaman patolojik ve yanlış gözüyle bakmamamız gerekmektedir. Bize inanılır gelmese de bir bakış ya da duruş bazen ısırmak kadar etkilidir. Yine de ısırma gerçekleşebilir ve ısırılan sadece diğer köpekler değildir. Her yıl Amerika’da bir kaç milyon ciddi ısırılma rapor edilmektedir. Saldırganlık vücut duruşu, havlama, hırlama ya da sadece dik bir bakışı içerebilir. Savunmacı ya da direkt saldırıya yönelik olabilir. Köpekler kovalayıp ısırabilecekleri gibi kaçarken de ısırabilirler. Cinsiyet, yaş, boyut, hormonal düzey, bölge, kişisel mesafe, baskınlık/çekinik hiyerarşi saldırganlığı etkileyebilir. Köpek için saldırganlık gerektiren bir karşılaşma ya bir kaynak (kardeşler arası rekabet vb) için rekabet biçimi ya da hayatta kalmak için kalıtsal mirasını (üreme) genişletme imkanıdır. Rekabetin merkezindeki kaynak bazen besin, barınak ve bölge gibi barizdir; fakat bazen de köpeğin niçin saldırganlık sergilediğini anlamak güçleşebilir. Bu durumlarda hiyerarşik düzeyde yükselme gibi ödeşme daha sonra gelir. Bu en yaygın saldırganlık tipi ve köpeklerin niçin böyle davrandığını anlamak için bakylacak iyi bir başlangıç noktasıdır. Baskın Karakter Saldırganlığı Sahiplenmeci Saldırganlık Korku Nedenli Saldırganlık Koruyucu Saldırganlık Erkekler Arası Saldırganlık Avcı Saldırganlığı İdiopatik Saldırganlık Öğrenilmiş Saldırganlık Bruce Fogle, “The Dog’s Mind” adlı kitabından alınmıştır.

Köpeğin Okuma Sanatı

Köpeğin Okuma Sanatı

Köpekler kendi aralarında incelikli ve gizli işaretler dizisiyle anlaşır. Köpeklerle ilişkilerimiz sırasında gözlemlerimiz ve iletişimimiz bu sözel olmayan sofistike iletişim sistemi karşısında zaman zaman çok yetersiz görünebilir. Eğitim ya da davranış problemleri genellikle köpeğin bizim farkında olmadan gönderdiğimiz işaretlere tepkisinden kaynaklanır. Ne yazık ki yine genellikle eğitmenden çok köpekler suçlanır. Köpeği eğiten kişinin köpekle olan ilişkimizde sözel olmayan davranış ve işaretlerinin doğru değerlendirilmesinde becerikli ve tecrübeli olması gereklidir. Eğitim sırasında büyük ölçüde sözel iletişime güvenmemiz belki de en büyük hatalarımızın başında gelmektedir. Kural olarak, sözel olmayan yöntemle net bir şekilde açıklanamayan hiç bir kavramın köpeğin anlaması umulmamalıdır. Dikkatli değerlendirme ile elde edilen bilgi çok değerlidir. Bu bilgi olmaksızın köpeğin adına sağlıklı kararlara varamazsınız. Her köpeğin tıpkı bizim gibi iyi ve kötü günleri vardır. Köpeğin fiziksel ve zihinsel yetenekleri ve sınırları konusunda doğru bilgiye sahipseniz eğitim problemlerinin önüne geçmeniz daha kolay olacaktır. Aksi genellikle köpeğin adına sahibinden gördüğü adaletsizlik hatta zulümle eştir.

İyi Bir Eğitmen Nasıl Seçilir?

İyi Bir Eğitmen Nasıl Seçilir?

Piyasada profesyonel köpek eğitmenliliğiyle ilgilenen pek çok insan olduğundan kimin gerçekten bu niteliği taşıdığına karar vermek güç bir iştir. Profesyonel bir köpek eğitmeni seçmede karar vermenize yardımcı olmak için Amerikan Köpek Eğitmenleri Ağı aşağıdaki kriterlerin aranmasını tavsiye etmektedir. Doğru Referanslar: Veteriner hekiminiz ya da diğer iyi eğitmenlerden aldığınız tavsiyeleri değerlendirin (Türkiye’de ne yazık ki bu konuda resmi bir çatı olmadığından güvenilir bir referans kaynağına ulaşmak pek mümkün değildir). Geniş Tecrübe: Eğitmenlikteki geçmiş tecrübesi, uzmanlık alanı ve süresi hakkında sorular sorun. Sorularınız kesinlikle cevaplanmayı hakkettiğinden asla çekinmeyin. İnsani eğitim metodolojisi ile nazik ve etkili yöntemler: Doğru eğitmenler köpeğin genel sağlığı konusuyla da ilgilidir. Sert ve tacizkar eğitim metotlarının gereksiz ve karşı tepkiye yol açıcı olduklarının bilincindedir. Köpeğe sonsuz sevgi ve sadakat: Bu önemli özelliği taşıyan bir eğitmenle karşılaştığınızda bunu hissedersiniz. Köpeklerle birlikte yaşama ve çalışma fırsatı, bu insanı diğerlerinden farklı kılacaktır. Geniş Davranışsal Bilgi: Kendini adamış köpek eğitmenleri sürekli hayvan davranış kursu, konferansı ve seminerlerine katılarak bilgilerini günceller. Doğru Eğitim ve İletişim Becerisi: Bu yeteneğe sahip köpek eğitmeni öğrenme sürecini hızlandırıp keyifli bir hale sokar. Eğlence Anlayışı: Eğitim köpek ve sahipleri için eğlenceli olmak zorundadır. Olumlu bir tutum ve biraz gülümsemeyle çok yol alınabilir. Paradan Önce Etik: Köpek eğitiminde parasal kar ana motivasyon kaynağı mı? Bu eğitmenin yaptığı her şey para kazanmaya yönelik mi? Maddi başarı çok önemli olsa da etik önde gelmelidir. Uyarı Kolaylıkla herkes kendine köpek eğitmeni ya da davranış bilimcisi diyebilir. Gazete ilanları, abartılı ifadeler gözünüzü boyamamalıdır. Her eğitmen gerektiğinde sıfatlarını resmi olarak kanıtlayabilmelidir. Ünlü eğitmenlerle çalıştığını söyleyen pek çok kişi aslında verdikleri iki saatlik semineri dinlemiş ya da bir kaç hafta yanında çalışmış çıkmaktadır. Ayrıca sürekli ünlü insanların köpeklerini eğittiğini söyleyerek size onları referans gösteren biri de yıldızların arkasına saklanmış biri olabilir. Bu onun tecrübeli ve iyi bir eğitmen olduğunu kanıtlamaz. Robin Kovary’nin “Choosing A Dog Trainer” adlı makalesinden adapte edilmiştir. http://www.dogzone.com/reading/choosetn.htm

Köpeğe Ceza – Ne Zaman Uygulanmamalıdır?

Köpeğe Ceza – Ne Zaman Uygulanmamalıdır?

Köpeğin dost ve iş arkadaşımız olarak evcilleştirilmesinden onbeşbin yıl geçmesine rağmen cezalandırma hala bu yetenekli canlıların davranışlarını kontrol etmede ana yöntem olma özelliğini sürdürmektedir. Sanki acı, köpeğin zeka ve çalışma isteğini arttıracakmış gibi bu yöntem şimdiye kadar hiç sorgulanmadan kabul edile gelmiştir. “Ceza” kelimesi sadece tırnakların çekilmesi ya da gözlerin oyulması anlamına gelmemelidir. Aslında ceza, cezalandırılanda hiç bir gerçek zarara neden olmadan da gerçekleştirilebilir. Köpek eğitiminde “ceza” terimi “bir davranışın gerçekleşme şansını azaltan bir uygulama” olarak tanımlanır. Aslında cezanın işlev açısından kavramsal karşılığı “düzeltme” olmalıdır. Örneğin köpekbalıklarının sırt yüzgeçlerini göstermeleri yüzücüler için, odanın çok sıcak olması da kazakla oturan insanlar için birer cezadır. Köpekbalıklarının gitmesi ya da odadaki ısının düşmesi her şeyi normal haline dönmesini sağlar. Bundan dolayı “ceza” bir şeyin gerçekleşme olasılığını azaltan bir unsurdur. Cezanın ilk kuralı cezalandırmaya çalıştığınız olayla yakinen bağlantılı olması gerektiğidir. Köpeğinizi halıyı ıslattığı için cezalandırdığınızı söylediğinizde köpek halıdaki ıslaklıkla ceza arasında bağlantı kuramayacak olursa sonuç sadece köpeğin sizin önceden kestirilemez davranışlarınız nedeniyle ilişkinize karşı güvenini kaybetmesi olacaktır. Tanımı gereği doğru şekilde kullanıldığında ceza her zaman hatanın gerçekleşme olasılığını azaltır. Bu nedenle hata sırasında köpek yakalanmadığı sürece asla cezalandırma (düzeltme) yapılmamalıdır. Yine de ceza bir probleme karşı nadiren en iyi çözümdür ve genellikle de yanlış uygulanır. Cezanın ikinci ana kuralı tutarlı ve sürekli olmasıdır. Davranış bir kez elimine edildiğinde ise ardından yapmanız gereken köpeğinizin yapması gerektiği her hareket için onu ödüllendirmenizdir. Bu, onun motivasyonunu değiştirirken doğru davranışı korumasına yardımcı olacaktır. Cezanın istenilen davranışlarda nadiren değişikliğe neden olmasına rağmen bazı insanlar etkililiği konusunda değişmez bir fikre sahiptir. Çoğu köpek cezalandırılmalarının ardından çoğunlukla korku ve güven kaybına itilmektedir. Cezanın uygulanmasından çok öncelikle köpeğin davranışlarının iyi okunması ve hatalar gerçekleşmeden önce önüne geçerek doğru davranışlarının pozitif yönlendirmeyle ödüllendirilmesi köpeğimizle ilişkilerimizi daha sorunsuz ve huzurlu bir düzeye yükseltecektir. Bu makalenin bazı kısımları Gary Wilkes’in 1997 tarihli aynı konulu yazısından alınmıştır.

Sahibini Isıran Köpek?

Sahibini Isıran Köpek?

Dürüst olalım. Sahibini ısıran köpeklere rastlanıyor gerçekten; ama gerçekten sahiplerini mi ısırıyorlar? Yoksa bizim sözlüklerimizdeki sahibin karşılığı bazı durumlarda onlarınkine hiç girmemiş midir bile? Çıktığı koltuktan sahibinin tüm maskaralıklarına rağmen inmeyen; üstüne üstlük kalesini kanının son damlasına kadar savunan bir Yorkshire Terrier tanıyordum. Köpek adına tam da yakışır bir şekilde gerçekten de Efe’ydi. 3 kg bile gelmediğinden ortalarda hırlayarak dolaşan bu küçük efe sahipleri tarafından anlayışla karşılanabiliyordu; peki ya bunu yapan bir Alman Çobanı ya da Doberman Pinscher olsaydı ? Sizce de 35 kg yeterince rahatsızlık verici bir unsur değil midir? Burada doğru değerlendirme her zamanki gibi yapılması gereken en önemli şeydir. Yanlış sorulara yanlış cevaplar arıyorsanız maalesef bundan gerçek anlamda tek zarar görecek köpeğin kendisidir. Çünkü siz köpeğinizden kurtulurken o güvenilmez saldırgan köpek damgasını taşımak zorunda kalacaktır. Şimdi gerçek suçluyu belirleyelim. Köpeklerin davranışlarını değerlendirmede en doğru ve bilimsel yol ataları kurtların toplumsal yapıları hakkında bilgi sahibi olmaktan geçer. Bir liderin çevresinde uyum içinde yaşayan kurtlar gibi köpekler de hiyerarşik olarak yerlerinin belirgin olduğu bir aile ile yaşadığı zaman kendini mutlu hisseder. Toplumsal olarak bulunduğu yerden emin olan bir köpek yaşam akışında büyük değişikliklerden hoşlanmaz. Günümüzde bizler de evcil köpeğin sürüsünün yerini tutarız. Aile içinde lider biz değil de o olacak olursa gerektiğinde pozisyonunu korumak için mahiyetindekileri çeşitli dozajlardaki gözdağı verimleri ile haddelerini bildirme ihtiyacı duyabilir. Bu onun toplumsal düzen anlayışı için çok doğaldır. Gerçekte köpeği insan yaşamına bu denli uyum içinde adapte eden özellikte bu aile hayatıdır. İnsanlar işlerin bu denli yoldan çıkmasına çoğunlukla istemeden yol açarlar. İlgi için sürekli havlayıp bunun karşılığını alan köpek gelecek sefere ağzında en sevdiği oyuncağını ısrarla kucağınıza bırakıp kendi inisiyatifi ile oyuna başlanmasını sağlayabilir. Bunda zeki bir maskaralıktan başka bir niyet görmeyen bizler onun içgüdüsel olarak size karşı kazanmaya başladığını fark etmeyiz bile. Bunun köpek farkında mıdır? Doğal mesajlarla bunu ona biz söylemeye başlamışızdır aslında. Oyundan sıkıldığınızda oyuncağı kazanma hissi verecek şekilde yine ona terk etmek bir kez daha bir basamak tırmanmasına yol açar. Sahibi ile aynı yatağı paylaşan köpekler kısa sürede yine iç güdüsel olarak kendilerini lider konumundaki sahiplerine denk görmeye iter. Her şey tamamen doğal yollarla olmaktadır. İnsan vermekte, köpek ise atalarından ona geçen algılama biçimiyle almaktadır. Sonra öyle bir an gelir ki ağzından çok sevdiği bir oyuncak alınamaz olur; komutları dinlemez; hatta sıkıştığında tehditkar olarak hırlamaya başlar ve bir gün dişlerini kazandığı liderlik pozisyonunu korumak için kullanmayı bile seçebilir. Ortada yanlış hiçbir şey yoktur. Elde ettiği hakkı korumaktan başka bir şey yapmayan köpek, bizlerin onların davranışlarını okuyamamamızdan ve ister istemez neden olduğumuz başta önemsiz gibi görülen sonuçlardan dolayı hüküm giyer. Bu durumda davranış uzmanlarının uygulanmasını tavsiye ettiği iki önemli yöntem var: Birincisi hemen rutin itaat eğitimine geri dönülmesi. Her gün kısa seanslarla “otur”, “bekle”, “buraya gel” gibi komutların üzerinden geçin. Amaç bilgisini pekiştirmekten çok sizin komutunuzla hareket etmeye onu tekrar ikna etmektir. İstediğini elde etmeden sizin için çalışması gerektiğini ona tekrar hatırlatın. Örneğin yanınıza gelip oturmadan ona bisküvisinden vermeyin. Bırakın kurallarınıza yavaş yavaş geri dönsün. Olumlu davranışlarını ödüllendirmeye devam ederken disiplinli bir sevgiyle onun lideri olduğunuzu hissettirin; fakat asla ama asla despotlaşarak ona patronun kim olduğunu öğretmeye kalkmayın. Bu durumda tek öğreneceği sizden korkmak ve güvenini yitirmektir. Tüm yapmanız gereken doğal; ama bu sefer her birinin bilincinde olduğunuz yöntemlerle dostunuzun güvenilirliğini geri kazanmaktır. İkinci olarak davranış bilimciler köpeğinizin aile hiyerarşisinde en altta olduğunu anlamasını sağlayacak birkaç önemli ve köpeğiniz için doğal mesajlar içeren yöntemi de günlük rutininize eklemenizi tavsiye ediyor. Oyun sağlıklı bir ilişki kurmada çok önemli bir rol oynar. Öncelikle oyuna başlayanın ve bitirenin yine sizin olmanız kural koyucu olarak köpeğinizin size karşı olan saygısını arttıracaktır. En sık işlenen hatalardan biri ise, ne yazık ki, köpeğinizle sert oyunlar oynamak (güreşmek, sert bir cismi ısırtıp karşılıklı çekiştirmek gibi) ya da buna cesaretlendirmektir. Bu, hem onun saldırgan yanını körükleyecek hem de size karşı kazanma şansı olduğu mesajını en etkili ve doğal yolla ona iletecektir. Bunu daha iyi anlayabilmeniz için oynayan iki köpeği seyretmenizi tavsiye ediyorum. Ne kadar uyum içinde görünseler de birinin diğeri üzerinde daha dominant olduğunu hissedersiniz ya da en başta sürekli oyun içinde birbirleri üzerinde hakimiyet kurmaya çalışırlar. Bunu vücut dillerinden anlayabilirsiniz. Köpeğinizi kızdırıp size ya da aile bireylerine karşı saldırganlık göstermesini sağlamak zaten tamamen bahis dışı bir konudur. Kapıdan girip çıkarken önce size yol vermesi gerektiğini veya yolunuzu kapatmışsa kalkıp size yolu açmasını öğrenmesi de gerekiyor. Yemek vakti geldiğinde siz ailece yemeğinizi yedikten sonra sırasını beklemesinde yine fayda var. Ayrıca belli sürelerde koltuğunuzu ya da yatağınızı paylaşsa da muhakkak sizinkinden ayrı bir yerde kendine ait köşesinde uyuması gerektiğinin özellikle altını çiziyorlar. Demokratik değil;ama adil davranmanız sağlıklı bir ilişki kurmada önemli rol oynar. Onu çok sevmemiz evde şımartılıp terör estirmesi anlamına gelmemelidir. Tıpkı küçük bir çocuk gibi. Bir köpeğin ailesinden birini ısırması verebileceği en son tepkilerden biri tabiî ki. Son haddeye ulaşmadan önce pek çok köpek çeşitli davranışlarla sizin liderlik sınırlarınızı test edebilir. Çoğunlukla bizi en gereksinimimiz olduğu anlarda duymazdan gelmeleri çevremizde rastlanan en yaygın işaretlerin başında gelir. Uzmanların öne sürdüğü diğer nedenler ise psikolojik ve fizyolojik nedenlerdir. Ciddi fiziksel acı çeken bir köpek kastı olmasa da tanıdıklarından birine karşı saldırganlık gösterebilir. Dengesiz anne ve babadan üretilen veya yavruyken bilinçli ya da bilinçsiz psikolojik tacize uğrayan köpekler aile hayatına, karşılaştıkları beklenmedik olayların stresine v.b. uyum sağlayamayabilirler. Irksal davranış özellikleri birbirinden büyük farklar gösterse de her köpek dünyaya aynı öğrenme gözlüğü ile bakar. Onların öğrendiklerinden ve bunları nasıl değerlendirdiklerinden ailesi ve büyük ölçüde eğiticisi olarak bizler sorumluyuz. Tavrımızın onun için ne anlama geldiğini doğru değerlendirmek nasıl bir köpek yetiştireceğimiz konusunda da büyük bir ipucudur. Her yavru sadece izin verilen erişkine dönüşür.

MARS K9 KÖPEK OKULU
WhatsApp'ta bizimle sohbet ediniz...
  • Rasim TEKİN