Dominant Köpeğin Eğitilmesi

Dominant Köpeğin Eğitilmesi

Dominant köpek nedir? Erkek Weimeraner ve Rotweiller’lar akla ilk gelenler. Pek çok insanın eğitim kurslarına katılmalarının ana nedeni evde kontrolü ele geçirmiş bir köpeğe sahip olmalarıdır. Bu, yukarıda bahsedilen ırklardan biri ya da küçük bir Yorkshire teröristi olabilir. Dominant köpeğin fiziksel olarak güçlü bir köpek olması gerekmez. Tüm o, odaya kimin girip kimin giremeyeceğine karar veren küçücük köpekleri düşünün bir kere. İnsanların ekspres servisi için üretilmiş ırkların genetik olarak resesif olduğuna da sakın inanmayın. Kesinlikle oldukça dominant olan iki Border Collie’ye sahiptim. Bu ırk her zaman her istediğinizi yapmaya hazır eğitilmiş olarak size gelmez. Aslında dominant köpekler neredeyse her ırktan çıkabilir. Komşunuzun köpeği tasmasını çekiştirmeden yürüdüğü, çağrıldığında geldiği ve nadiren düzeltmeye gereksinim duyduğu için kendinizi aptal gibi hissedebilirsiniz. Öte yandan, günde saatlerinizi verdiğiniz ve sayfalarca pedigriye sahip şampiyonunuz sokakta sizi hala parmağında oynatabilir. Üzülmeyin. Haydut köpeğiniz bir evliya olmasa da karakter sahibi bir hayvana dönüşebilir. Belki de bir gün onla gurur duyabilirsiniz. Her şeyden önce köpek dostunuza onun sürü lideri, kıdemli partneri, tanrısı, idolü, yaşama nedeni ya da ne derseniz deyin olduğunuzu ikna etmeniz gerekmektedir. Bir süredir ipler onun elindeyse tacından feragat etmekte isteksiz davranacaktır. Yine de bu başarılabilinir. Yıllar içinde dominant köpeğin eğitiminde pek çok yöntem geliştirilmiştir. Niyetinizi zorlayarak kabul ettirebilirsiniz. Köpek çok büyük değilse ve üzerinizde eğitim giysisi varsa bu işe yarayabilir. Pek çok eğitimci köpekleri teslim olmaya zorlayabilir. Fakat biz sıradan, köpeğin kendisini ısırmasından korkan ve Atilla Han’ın köpek versiyonu yerine bir dost isteyen insanlardan bahsediyoruz. Belli bir süre köpeğin hareket alanı evin belirli bir bölgesiyle sınırlandırılmalıdır. Belki de köpek yatak üzerinde uyumaya alıştırılmıştır. Bu alışkanlığın en baştan itibaren önüne geçilmelidir. Sadece sürü liderinin yani sizin en iyi uyuma noktasını seçmeye hakkı vardır. Köpeğiniz izinsiz sizin bölgenize girmemelidir. Lider olarak yerinizi onun gözünde tam olarak sağlamlaştırmadan evin belli bölgelerine girişini engelleyebilirsiniz. Ancak istediğinizde siz onun bölgesine girebilirsiniz. Bu arada duyarlı olup ona gerekli huzur ve rahatlığı sağlamayı da ihmal etmeyin. İtaat etmesi gereken belirli kurallar koyun. Her kapıdan sizden önce fırlamak isteyecektir. Beklemesini sağlayın ve sadece hazır olduğunuzda onu yanınıza çağırın. Gerekiyorsa kayışını takıp onu engelleyin. Size yardım edecek birilerini bulun ya da onu güvenli bir yere bağlayabilirisiniz. Bazen yumuşamak isteyebilirsiniz. Unutmayın ki eğitim zaman alır. Bu anlarda kendinize aslında köpeğinizin gerçekten kontrolü ele geçirmek istemediğini hatırlatın. Sabırlı olun. Böylesine değerli bir şey kolay olamaz. Eğitim köpeğinize sahip olabileceğinden daha fazla özgürlük sağlayacaktır. Diğer bir dominant köpek numarası da üzerinize atlayıp patisi ile sizi dürtüklemesidir. Çoğu insan bunu arkadaşça bir hareket olarak görür. Gerçekten de öyledir. Fakat sadece siz köpeğinizin ne zaman üzerinize zıplayacağına karar verebildiğinizde. Patilerini üzerinize koyduğunda sizi onun astı olarak görmeye başlayabilir. Sürüsündeki astlarına hakimiyetini göstermesinin yöntemlerinden biri de budur. Bu arada köpeklerimin üzerime çıkıp oyun oynadıklarından bahsetmeliyim; fakat ben sürü lideriyim. İstediğini elde etmeye alışmış bir köpekle iyileştirici önlemler almak şarttır. Ona oturmasını ve komutla üzerinize atlayabileceğini öğretin. İtaat ettiği için onu ödüllendirin. Kısa sürede ondan ne istediğinizi anlayacaktır. Dominant bir köpeğin insanlara davranış biçimi genellikle oldukça zekicedir. Bahçeye çıkmak isteyip sizi koltuğunuzdan kaldırdıktan sonra dışarı çıkmayı reddedebilir. Dizinize patisini koyarak ilginizi çekmeye çalışabilir ya da burnuyla okuduğunuz gazeteyi itebilir. Bu ve benzeri pek çok davranış, dominant köpeğinizin lider olarak kendisini ilan etme yöntemleridir. Gerektiği zamanlarda itaatkar ve kontrol altındaysa bu tür davranışları şirin bulabilirsiniz. Ama biz burada şirinden başka her şey olabilecek bir asiden bahsediyoruz. Rölatif olarak faydalı bir egzersiz de uzun yat ve bekledir. Aslında bu bir “bekle” egzersizi değildir. Komut gerekmemektedir. Tüm yapmanız gereken köpeğinizi yatırıp istediğiniz süre içinde onu o şekilde tutmaktır. Çok dominantsa direnecektir; fakat ısrarcı olmalısınız. Bu egzersizi başta kayışı ile yapabilirsiniz. Başta kısa sürelerle bağlasanız da daha sonra yarım saate kadar bu süreyi uzatabilirsiniz. Bu size biraz sıkıcı geldiyse en sevdiğiniz televizyon programı ile aynı zamana getirebilirsiniz. Belirli bir rutin oluşturun ve çok zaman geçmeden savaşı kazandığınızı göreceksiniz. Fakat bunu ufak bir yavru ile yapmayacak kadar da duyarlı olmalısınız. En baştan itibaren doğru şekilde ele aldıysanız bu tür bir egzersizi sağlamak kolay olacaktır. Oyun ile eğitime gerçekten inanmama rağmen oyunlar dikkatle kontrol altında tutulmalıdır. Dominant bir köpeğin oyunlarda kazanmasına asla izin verilmemelidir. Eğer köpek aşırı derecede dominant ise tamamıyla bu oyunlardan kaçınılmalıdır. Oyuncağını size geri teslim ettiği sürece arama oyunları eğlencelidir. Eğer geri vermiyorsa uzatmalı bir kayış ile itaat eğitime geri dönmelidir. Özgürlük kazanılmak zorundadır. Onunla çeşitli itaat egzersizleri yapın. Ondan eğitim için günde en az 10 dakikalık konsantrasyonunu isteyin. Her şey süratle, kayışlı ve kontrol altında şevkle yapılmalıdır. İtaat eğlencelidir; fakat fazla enerji ve konsantrasyon gerektirdiğinden kalabalık bir ortam tavsiye edilmez. 10 dakika sonra yorulmamış ya da hala bir molaya hazır değilseniz ya süper zindesinizdir ya da yeterince sıkı çalışmamışsınız demektir. Almaya hazır değilseniz size tüm enerji ve bağlılığını vermesini köpeğinizden umamazsınız. Sıkı eğitim sonucunda saatli bir bombaya dönen köpekler biliyorum. Bu köpeklerden biri bayan sahibinin yan yana hiç bir erkek sokmamasıyla ün salmıştı. Gerçekten iri bir köpekti ve tavrı ciddiye alınmak zorundaydı. Sahibi onu çok sevmesine rağmen hayatını bir felakete çevirmişti. Sahibi bunun üzerine hiyerarşik olarak statüsünü alta çekecek ciddi karalar aldı. Kolay olmasa da onu eğitmeyi başardı ve birlikte yarışmaya katıldılar. Burada başarı bir kez sahibinin liderliğine tamamen boyun eğince daha mutlu bir köpek olmasıydı. Yoğun eğitim, uzun bir “yat-bekle” ve yatak odanıza girmesini engellemenizin yanı sıra dominant bir köpeği eğitmenin başka yöntemleri de vardır. Bu günden itibaren hiç bir şeyin mülküne sahip olmaması bunlardan biridir. Tüm oyuncakların kontrolü de artık size ait olmalıdır ve oynama zamanlarına siz izin vermelisinizdir. Siz yemek yerken sofraya yaklaşması söz konusu olmamalıdır. Lider her zaman önce yer. Şu andan itibaren dikkatinizi çekmeye yönelik tüm teşebbüslerini görmezden gelmelisiniz. Tüm kontakları başlatan taraf siz olmalısınız. Bu işin belki de en zor kısmıdır. Bu köpeğinizin iyiliği için olduğundan duygularınıza gem vurmak zorundasınız. Yine de ne olursa olsun ilk hareketi siz başlattığınız sürece hiç bir şey köpeğinize sarılmanıza engel olmamalıdır. Herkes dominant bir köpekle başa çıkamayabilir; fakat kimse bundan zarar görmemelidir. Başarılı olursanız ödülü büyüktür. Tüm yapmanız gereken nerede durması gerektiğini bilen bir köpeğin daha mutlu olacağını kendinize söylemektir. Barbara Coledge ‘in http://dspace.dial.pipex.com/town/square/tac61/dominent.htm sayfasından çevrilmiştir. Dominant köpekler her ırktan çıkabilir. Bu yavrular diğer kardeşlerine göre daha dediğim dedik, kontrolü ele geçirmeye daha hevesli aktif ve patronvari bireylerdir. Kontrol edilmediklerinde yani aile içinde hiyerarşik olarak diğer aile bireylerine göre üst sıralara yükseldiklerini hissettiklerinde problem çıkarabilirler. Aşağıdaki makale bir Colie ya da Pekingese yavrusu için de faydalı olacaktır. Dominant Yavrular için Egzersizler Bull Terrierlerin dominant karakterleri, eğitim döneminde potansiyel bir problem olarak ortaya çıkabilir. Aşağıda bir Bull Terrier yavrusuyla düzenli olarak yapabileceğiniz bir kaç egzersiz sıralanmıştır. Faydalı olacağını umuyoruz. Yanaklarından yakalayıp yavru gözlerini sizden kaçırıncaya kadar direk olarak gözlerinin içine bakın. Yine aynı egzersize dayalı olarak evde aile üyeleri yerde bir daire oluşturup sıra ile yavruyla aynı egzersizi tekrar edin. Böylece yavrunun aile bireylerinin dominant olduğu fikrini kabul etmesi sağlanacaktır. Yavrunun direnmesi durumunda kararlı; fakat canını yakmadan hafifçe yanaklarından yakalayıp ayaklarını yerden keserek ısrarla teslim oluncaya kadar göz kontağınızı üzerinde tutabilirsiniz. Amaç acı vererek sizden korkmasından çok sizin ailedeki yerinizin ondan yukarda olduğunu ona anlatmaktır. Yavrunun annesi gibi davranın. Yanlış hareketinde ensesinden yakalayıp onu sarsarak sırt üstü yatıp size teslim olması için onu zorlayın. Bu sırada onu yerde tutarak sert bir tonda “Hayır” deyin. Bu, annesi yanında olsaydı yapacağı şeyin aynısıdır. Köpek tamamen teslim olup sakinleşinceye kadar onu serbest bırakmayın. Bu hareketi, bazı bariz hataların üzerine yaptığınızda “Hayır” ile daha kolay ve etkili bir biçimde bağdaştırabilir. Lider “Alfa” statünüzü pekiştirmek için sürü hiyerarşisini takip etmeniz de bir başka yöntemdir. Köpeğiniz önce sizin yemeğinizi yemenizi beklemeden onu beslemeyin. Kapılardan önce siz girip çıkın. Yatağınızı paylaşmasına izin vermeyin vs. Yine bir sürü hayvanı gibi düşünmeniz gerekiyor. Köpeğiniz aile içinde hiyerarşik olarak yerini tamamen öğrenmediği sürece bu egzersizlere devam edin ve gerektiğinde tekrarlayın. Yavru canınızı yaktığında yüksek bir sesle , özellikle de çocuklarla oynarken, canınızın yandığını belirten bir ünlemle bunu ona anlatabilirsiniz. Durum dominant karakterinden kaynaklanıyorsa faul yaptığı için hemen oyunu kesin. Yavru sakinleşince tekrar başlayın. Bu ona eğlence ile iyi davranışı arasında bağ kurmasına yardımcı olacaktır. Erişkin bir köpekle bile yapabileceğiniz bu egzersizin adı “sakinleş” tir. Bacaklarınız V şeklinde açarak yere oturun. Köpeğinizi kafası kucağınızda olmak üzere sırt üstü yatırıp çenesini ellerinizle yumuşakça tutun. Egzersizin önemli tarafı: ayakları ile size dokunmasına izin vermemektir. Patileri ile sizi tutmaya çalıştığında yavaşça itin. Başını yine hafifçe tutarak üzerine eğilip gözlerinin içine bakın. Hafifçe onla konuşup “sakinleş” komutunu tekrarlayın. Derin bir iç geçirip gözlerini sizden kaçırdığında size teslim olmuş demektir. Televizyon seyreder ya da dinlenirken kucağınızda sakince yatmasından daha sonra ikiniz de çok zevk alacaksınız. “Otur”, “Yat” ve ” Bekle” komutlarını yavru daha küçükken öğretmeye başlayın. Eğitimi kolaylaştırmak için ödül yiyecekleri kullanın. Bu, çocukların da eğitime katılıp yavrunun üzerinde hakimiyet kurmayı öğrenmesini sağlayabilir. “Yat-Bekle”, yaramazlık yaptığında ya da sizin kendinize zaman ayırmanız gerektiğinde faydalanacağınız bir komuttur. Buna bir bull terrieri ikna etmek güç olsa da… Yavru henüz çok küçükken onu kucağınıza alın. Diğer elinizle yeterince baskı uygulayarak patilerine ve tırnaklarına tek tek dokunun. Ardından yavrunun dudaklarını kaldırın, ağzını açın; hafifçe gözlerinin etrafında parmaklarınızı dolaştırın sonra kulaklarını elleyin. Bu gezintiyi sonra sırtından kuyruğunda bitirin. Yavrunun bunu sevmek değil de bir çeşit muayene olarak görmesi önemlidir. Amaç kontrolün tamamen sizde olduğunu ve tüyleri taranıp, tırnakları kesilirken uslu durmayı en baştan öğrenmeye başlamasıdır. Çocuklar dahil evdeki herkes bu egzersizleri uygulamalıdır. Evdeki erişkinlere kaşı resesif davranan; fakat çocukları domine etmeye çalışan bir erkek bull terrier kısırlaştırıldıktan sonra sorunu sona ermiştir. Unutulmaması gereken şey, çocuğun bu egzersizleri iyi anlayıp uygulayabileceğinden emin olmaktır. Çocukların beden dili köpeklerin onların liderliğini kabul etmelerini sağlayacak mesajdan çoğunlukla yoksundur. ERİŞKİN KONTROLÜ OLMADAN HİÇ BİR ÇOCUK BU EGZERSİZLERİ UYGULAMAMALIDIR. Umarız bu tavsiyeler size de faydalı olur. Kontrol edemeyeceğinize inandığınız problemlerde bir uzmana başvurmaktan kaçınmayın. Barbary Coast Bull Terrier Klübü’nün izniyle http://www.bullterrier.org/~barbary/training.html ‘den tercüme edilmiştir.

Benim, Hepsi Benim

Benim, Hepsi Benim

Köpeğinizin eşyalarını kimseyle paylaşmamasının önüne nasıl geçebilirsiniz? Çok basit, ona daha değerli bir şey vererek. Köpeklerin yiyeceğini, kemiklerini ve diğer değerli eşyalarını kıskanmaları çok doğaldır. Tecrübeleri alındığında bir daha onları hiç göremeyeceklerini öğretmiştir. Gerçek lider köpekler genellikle sahip olduklarını paylaşır. Araştırmaların birinde lider köpeğin kemiğine paylaşmada gayet istekli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kemiğin kendisinin olduğundan çok emin olan bu lider, etli parçanın kendi tarafında kalması şartıyla sürünün diğer üyelerinin kemiğin zayıf diğer ucundan kemirmesine izin vermiştir. Sahiplenme duygusu, sosyalleşmede eksiklik, itimat ve kendine güvensizlik hissinden kaynaklanır. Değerli şeylerin kıskanılması köpekler arasında çok rastlandığını bilmemize rağmen köpeklere yiyecek ve eşyalarını insanlardan kıskanmamaları gerektiğini öğretmek önemlidir. Hiyerarşik kanunlara göre erkek köpekler üstlerine her zaman saygı duyar. Düzen kurulduğunda sahiplenmeci saldırganlık, liderin mülki hakkı kesin olduğundan nadiren gerçekleşir. Dişiler için ise ayrı kurallar geçerlidir: Ben sahipsem bu benimdir. Sahiplenme 10’da 9 dişilere has bir kanundur. Erkeklerle hiyerarşik düzeni sağlamlaştırın dişilerde ise paylaşmayı öğretin. Öncelikle güvenliği sağlayın. Köpeğin ısırabileceğinden şüpheleniyorsanız koruyucu bir eldiven giyin ya da köpeğin yemek yiyebileceği; ama ısıramayacağı ağızlıklardan takın. Asla yanlız çalışmayın. Psikolojik desteğin yanı sıra bir yardımcının işler çığrından çıkmaya başladığında mama kabının ya da kemiğin üzerine bir kova kapatacak mesafede olmasında fayda vardır. Kemik gibi değerli nesnelerle çalışıyorsanız onu bir ipe bağlamayı ve hırlamalar başlayınca çekip üzerine kova kapatmayı unutmayın. Bu taktik azarlamadan daha çok etkili olmaktadır. Hırlarsan kemiğini kaybedersin. Köpekler bu kuralı kısa sürede öğrenir. Bir Garson Gibi Değil Yemek zamanlarında çoğu insan köpeğinin önüne mama kabını koyar ve gider. Bu köpeğe yanlız yemeği öğretir ve daha sonra her hangi bir müdahaleye sinirlenme olasılığını arttırır. Yemek zamanları yere yanına oturmak gibi bir alışkanlık edinin. Mama kabını kucağınızda tutun ve ara sıra elinizden lezzetli (tavuk, ciğer eti ya da peynir gibi) ödüller verin. Köpek rahat görünüyorsa elinizi (ödüllerle birlikte) kaba daldırın. Köpek kısa sürede yemek zamanı ile sahibinin varlığını ve yakınlığını bağdaştıracaktır. Köpek önceden yemeği ve insanların varlığına karşı bir antipati geliştirdiyse başka bir taktik geliştirmemiz gerekir. Genellikle iki tür garson vardır: ihmalkar ve aşırı ilgi gösteren garson. Köpekle aynı oyunu oynayıp mama kabına yaklaşmamız için bize yalvaracak duruma getirebiliriz. Mama kabını mutfak tezgahının ya da masanın üzerine koyun ve köpeğe oturmasını söyleyin. Yere boş bir mama kabı koyun. Köpek bir mama kabına sonra da şaşkınlıkla size bakacaktır. Köpeğin burada aklından geçen “hemen yemeğimi getirdir.” Şimdi köpek sizden mama kabına yaklaşmanızı istiyordur. Mama kabında kıskanacak hiç bir şey olmadığından sinirlenecek bir şey de yoktur. Köpeğe doğru yürüyün; oturmasını söyleyin ve mamadan çok küçük bir parçasını kabına koyun ve uzaklaşın. Böyle küçücük porsiyonlarla onu doyurmayacak şekilde beslemeye devam edin. Bu sefer mama kabına biraz daha fazla mama koyun ve yemesine izin vermeden önce elinizden bir kaç kez ödül yiyeceği verin. Mama kabını bir elinizle tutmaya devam ederken diğer elinizde lezzetli ödül yiyeceklerini vermeye devam edin. Köpeğinizin varlığınızdan hiç rahatsız olmadığını hissetmeye başladığınızda köpeğinizin bayıldığı bir ödül yiyeceği çıkarın ve bir anlığına mama kabını önüne koyun. Aynı anda ödül yiyeceğini verirken mama kabını önünden alın. Bu önemli bir andır. Mama kabı elinizdeyken dişi köpek kabın sizin olduğunuzu düşündüğünden sorun çıkmayabilir; ama bıraktığınız anda artık mama onundur ve buna itiraz edebilir. Bunu tekrar tekrar yineleyin. Her başarılı seferden sonra mama kabını daha uzun süre önünde bırakın. Mama kabında hala yiyecek olmasına rağmen köpek en lezzetlilerinin sahibinden geldiğini artık bilmektedir. Köpek zamanla insan elinin mamayı uzaklaştıracağından çok vermeye yaradığını anlayacaktır. Gelecek ders insanların önünden mamasını gerektiğinde alabileceğini öğretmek üzerine olacaktır. Köpek bir elinizde lezzetli ödül yiyeceğinden yerken “bırak” deyin ve sakince diğer elinizle mama kabını uzaklaştırın. Yerine koca bir konserve porsiyon koyun. Köpek böylece önünden tabağının alınmasının yemeğini kaybetmek değil daha da lezzetlilerinin verilmesi anlamına geldiğini öğrenecektir. Güven Tazeleme Köpeğinizin önünden kemiği, oyuncakları ve diğer nesneleri alma egzersizi yapın. Öncelikle çok da bayılmadığı oyuncaklarla başlayın. Oyuncağı “al” komutuyla uzatın ardından “bırak” komutuyla ona ödül yiyeceğini sunarak geri alın. Bunu zamanla daha değerli ve en son kemiğiyle pratik edin. Ödülün cazibesi değiş tokuş yapılan eşyanın değerine göre artış göstermelidir. Köpekler değerli bir şeylerini size teslim ettiklerinde bunun o nesneyi bir daha göremeyecekleri anlamına gelmediğini anlamaları gerekmektedir. “Bırak” komutuyla sahibinin kendisi o lezzetli ödül yiyeceklerinden yerken (ne cömertçe) oyuncağına vs göz kulak olacağı ve daha sonra kendisine tekrar verileceği (ne asilce) anlamına geldiğini bilmesi gerekmektedir. Bu arada köpeğiniz muhtemelen şöyle düşünüyor olacaktır: “Pis bir tenis topu için sosis veriyor ve sosisimi yediğimde topumu geri veriyor. Ne aptalca; ama olsun ben paylaşmayı seviyorum.”

Köpek Nasıl Bakılmaz?

Köpek Nasıl Bakılmaz?

Geçenlerde arkadaşım köpeklerle yakından ilgilendiğimi bildiği için tüm itirazlarına rağmen ev arkadaşının bir köpek almak istediğini söyledi. Böylesine köpek almak istemesinin nedenini anlamak oldukça basit benim için. Kim o şirin yavrunun sadık ve duyarlı bir köpek dosta dönüşeceği hayaline karşı koyabilir? İşin ciddiyet isteyen ve değerlendirmesini yapamadığı yönü ise bir köpeğe sahip olma isteğinin çok ciddi bir sorumluluğu da beraberinde getirmesi gerektiği sanırım. Anlattığına göre arkadaşı fena halde bir Rotweiller yavrusu almaya takmış. Rotweiller’lar güçlü koruma güdüleri olan inanılmaz derecede sadık ve zeki köpeklerdir. Bu denli ayrıcalıklı özelliği hakketmek sadece parayla satın alınmasıyla elde edilebilecek bir fırsata dönüşmemelidir. Anlattığına göre arkadaşı bir kaç ay önce yine eve getirdiği bir Rotweiller yavrusunu tuvalet ve yalnız kalamam problemlerinden dolayı kendi rızasıyla geri iade etmek zorunda kalmış. Köpeğin gündüz kimse yokken nerede kalmasının planlandığını sordum. Bana eliyle küçük bir tuvalet boyutunda dikdörtgen çizerek arka balkonlarını tarif etti. Büyümekte olan bir dev ırk köpek yavrusu için ne ideal bir ortam? Küçükken oturduğumuz mahallede koca bir Alman Çobanına irice bir yemek masası büyüklüğündeki bir balkonda bakan birilerini tanıyordum. Köpek balkondayken durmaksızın havladığını dışarı çıktığında ise hiper aktiviteden insanları nasıl da korkuttuğunu bugün gibi hatırlıyorum. Türkiye’de pek çok insanın eve pek sokmadan köpeklerini balkonda bakabileceklerini hayal etmelerini bunca zamandan sonra elle tutulur bir inanca dahi dayandırılabileceğine inanmıyorum. Altında yatan gerçek neden “bakamazsak vermek zorunda kalırız” ihtimaline ister istemez inanmaktan kendilerini alamamaları. Böylece başka bir masum yavru daha bilinmeze gönderilecek. Bu toplumsal bir davranış biçimi falan mı oldu? Hangi ırk olursa olsun yavru köpekler yakın kontrol ve bakıma gereksinim duyar. Çünkü onlar hala birer bebektir. Dünya hakkında sadece annesinin yanındayken doğum kutusunun çevresinde görebildikleriyle sınırlı bilgiye sahip bir yavruyu düşünün. Kim evde günde sadece bir kaç saat ev ahalisiyle yakın ilişki içinde olması dışında her hangi türden bir yavrunun (insanın bile) tek başına bu büyük yalnızlığı kaldırabileceğini iddia edebilir? Bu dönemler dikkatle sosyalleştirilmesi ve ilk temel kuralların yavaş yavaş tutarlı bir şekilde ona verilmesi gerektiği inanılmaz derecede kritik dönemlerdir. Travmatik olaylara (çocukların kucağından düşme, daha iri bir köpekçe hırpalanma, merdivenlerden düşme vs) imkan vermeden mümkün olduğunca çeşitli türden canlı ve durumla yavrunun hafızasında pozitif çağırışımlar bırakarak tecrübeler yaşaması sağlanmalıdır. Gelecekte kendine güvenen, sakin ve dengeli bir köpeğe sahip olmak için bu çok önemlidir. Kritik sosyalleşme dönemi 1.5-4 ay arasıdır. Çoğu insan bilgisizlikleri nedeniyle bu en önemli fırsatı atlar. Yavru eğitiminin bana göre püf noktası köpeğin erişkin olduğunda yapmasına izin vermeyeceğiniz şeylere (üzerinize atlayıp ısırarak oynaması, mobilyaların üzerine çıkması, eski de olsa ayakkabılarınızı kemirmesi, kediyi kovalaması vs) yavruyken de izin vermemek ve daha sonra kötü bir alışkanlığa dönüşebilecek hataları işlemesine en baştan izin vermemektir. Bu da köpeği sabah 8 – akşam 7 arası evde yalnız bırakarak sağlanamaz. Köpeklerin çağrışımsal hafızaları yoktur ve 10 dakika sonra dahi kemirdikleri ayakkabı ya da halıdaki ıslaklıkla sizin ona çıkışmanız arasındaki bağı kuramaz. Elinize tek geçen artık bu kadarına da dayanamayacağınız hissi ve sizden korkan şaşırmış bir köpektir. Düzenli bir tuvalet alışkanlığı için başlarda köpek kesinlikle en az bir kaç saatte bir dışarı çıkarılmalıdır. Bu amaçla bir arkadaş ya da komşudan yardım isteyebilirsiniz. Yavrunun tüm evde özgürce dolaşması da belaya açık davetiyeden başka bir şey değildir. Akşama şanslıysanız pisletilmiş halılar, devrilmiş saksılar, kemirilmiş ayakkabı ve terliklerle karşılaşır; kemirdiği elektrik kablosu ya da merakla tadına baktığı bir temizlik maddesi hatta fare zehir’i nedeniyle cansız bir bedeni halının üzerinde bulmanın dehşetini tecrübe etmezsiniz. Her yıl kaç yavrunun bu şekilde yaşamını kaybettiğini sormayın bile. Yavru ona ilk derslerini veren annesinden ayrıldıktan sonra çevresinde ona yol gösterici ve anlayışlı; ama kesinlikle disiplinli bir lider görmeye gereksinim duyar. Bu dönemde yeni dahil olduğu ailenin kurallarına yavaş yavaş adapte olurken (bu ortalama bir yıl alır) şahit olduğu dış ve yabancı dünyanın karşısında karakteri biçimlenir. Gelecekte tecrübe edeceği durumlara ne tür reaksiyon göstereceği böylece belirlenmiş olur. Bilinçli kim süratle akıp giden bu kısa; ama çok önemli dönemde istediği gibi yönlendirebileceği yavruyla olan ilişkisini onu her gün uzun süre yalnız bırakarak tehlikeye atmayı ister? Yavru tabii ki yalnız kalmayı öğrenmelidir. Kendine zaman zaman yetmeyi bilmeyen bir köpek, siz kapıdan çıktıktan sonra vaktini uluyarak ya da evi yiyerek geçirebilir. Ancak, bu duruma kademeli olarak alıştırılması gerekir. Yavru diş değiştiriyorsa kemirecek yer arayacağından kapıdan çıkarken nelere davetiye çıkardığınızda emin olmanız gerekmektedir. Zaten yalnız kalmak köpek için başlı başına doğal olmayan bir durumdur. Sürü hayvanı olan köpek sürüsünden yani bu durumda insan ailesinden uzak kalması için kendince doğal hiç bir sebep göremeyebilir. Onu terk etmediğinize ve evde uslu bir şekilde yalnız kalmasının ödüllendirici bir şey olacağına onu inandırmalısınız. Bu tamamen bir eğitim sürecidir. Çok az köpek kendiliğinden bu beceriye sahip olur. Yavrunun aşıları tamamlandıktan sonra onun baş öğretmeni olarak yapmanız gerekenleri şöyle sıralayabiliriz: Yavruyu komşularınız ve özellikle çocuklarla tanıştırın. Bırakın birbirlerini incitmeden sakince oynasınlar. Çocuklar daima köpekler için pozitif canlılar olmalıdır. Yavruya ellerinden yiyecek küçük şeyler vermelerini sağlayın. (Asla kontrolsüzce bağırıp çağıran, hayvanı ürküterek paniklemesine neden olan haşarılarla yalnız bırakmayın) Sıra çevredeki diğer canlılarda. Ne yazık ki her erişkin köpek yavrulara karşı tolerans göstermez. Tanıdığınız kişilerin iyi huylu köpekleriyle yavrunuzu tanıştırın. Arkadaş edinmesine izin verin. Oyun, sosyal köpek davranışını öğrenebileceği en önemli fırsatların başında gelir. Parkta da yavaş yavaş itaat eğitimine devam edin; fakat yavru dikkatini çok kısa bir süre tek bir konu üzerinde odaklayabildiğini sakın unutmayın. Seansları başta çok kısa tutun. Onu çağırmanızın tek nedeni tasmasını takıp eve gitmek olmamalıdır.Yavruyu ara ara yanınıza çağırın; ödüllendirin ve arkadaşlarının yanına geri yollayın. Size gelmenin her zaman iyi bir şey olduğundan emin olması gerekir. Asla cezalandırmak için yanınıza çağırmayın. Bazı ırklar daha bağımsızdır. Onları belki de sadece kapalı alanlarda serbest bırakmak zorunda kalabilirsiniz. Sırf insan olduğunuz için köpek her dediğinizi yapmak zorunda değildir. Kalabalık caddelerde dolaşın. Arabaların yanından geçin. İnsanların ona yaklaşmasına izin verin. Erişkin olduğunda dost ve düşmanı doğru değerlendirebilmesi için her şeyden önce kendine güvenmeyi öğrenmelidir. Sürekli saldırmaya hazır , göz dağı veren bir köpeği bu hale getiren korku ve ne olacağını kestirememesidir. Bankta her gün artan sürelerle oturarak yavrunun “otur/bekle” komutu üzerindeki becerisini arttırın. Gözünüz üzerindeyken bir dükkana girin ve dışarıda ona “bekle” komutuyla siz dönünceye kadar beklemeyi öğretin. Geri döndüğünüzde onu ödüllendirin. Her zaman bağlı olmasına dikkat edin ve bekleme süresini en başlarda bir kaç dakikayla sınırlandırın. Asla kedileri ya da başka canlıları kovalamasına izin vermeyin. Başta eğlenceli gelse de erişkin olduğunda bir kedi katiline dönüşecektir. Asla sizi nasıl koruyacağını ona öğretmek adına başkalarına saldırmaya cesaretlendirmeyin. Her insan polis olamayacağı gibi her köpek bu göreve uygun olmayabilir. K-9 diye tanınan köpekler belirli ırklardan özenle seçilen ve özel eğitimden geçen uzman köpeklerdir. Her Rottweiler ya da Alman Çobanının bir profesyonele dönüşmesini ummayın. Her aklına koyan cebinde silahı koyamayacağı gibi her köpek de acar bekçi ve koruma köpeği olmayacaktır. Bazı ırklar bu amaçla üretilmişken bazıları üretim amaçları nedeniyle yabancılara dahi dostça davranırlar. Yavrunuzun erişkin boyutlarına ulaştıktan sonra uzun süre daha koca bir bebek kalacağını unutmayın. Özellikle de dev ırk köpeklerin olgunlaşması 3 seneyi bulur. Sabırlı olun. Oyundan başka bir şey düşünmediği için ona kızmayın. ..ve her şeyden; ama her şeyden önce köpeğin hatalarını cezalandırma değil doğru davranışlarını ödüllendirme anlayışına dayalı bir eğitim programı uygulayın. Disiplinden vazgeçmeden ikinizi de mutlu edecek olaylara onu yönlendirirken davranışlarını okuyarak hata yapmasına en baştan fırsat verecek ortamlardan onu uzak tutun. Yavru köpek bakımı özellikle de yaşamlarının ilk 1-1.5 yılını alan sabırlı ve tutarlı bir eğitim ve kontrol gerektirir. Onun hayatınıza tam anlamıyla uyum sağlamış bir dosta dönüştürmek istiyorsanız bu şansı ilişkinize en baştan tanımaya kararlı olmalısınız.

Köpek Yavru Karakter Testi

Köpek Yavru Karakter Testi

Karşınızda birbirine benzeyen yavrularla dolu bir batım var ve siz hangisinin sizin için en uygun yavru olduğunu karar vermekte zorlanıyorsunuz. Aşağıdaki kişilik testini deneyin. Yavruların tepkilerine en çok uyan harfleri kayıt edin. En ideali, yavruların dikkatlerinin en az dağılacağı bir ortamda kardeşlerinden uzakta test edilmeleridir. Yavruyu bir kaç metre uzağınıza koyarak yanınıza çağırın. A – Kuyruk havada hevesle geldi, atlayıp elinizi ısırmaya başladı. B – Kuyruk havada hevesle geldi, pati atıp ellerinizi yaladı. C – Kuyruk havada hevesle geldi. D – Kuyruk aşağıda geldi. E – Kuyruk aşağıda çekinerek geldi. F – Hiç gelmedi. Yavrunun sizi gördüğünde emin, sözel olarak onu cesaretlendirerek kalkıp ondan uzaklaşın. A – Kuyruk havada hevesle geldi, ayak altına dolaştı ve ısırmaya başladı. B – Kuyruk havada hevesle geldi, ayak altına dolandı. C – Kuyruk havada geldi. D – Kuyruk aşağıda geldi. E – Kuyruk aşağıda çekinerek geldi. F – Hiç takip etmedi, başka yöne gitti. Yavruyu kibarca sırt üstü yuvarlayın ve 30 saniye öyle tutun. A – Şiddetle mücadele etti, ısırmaya çalıştı. B – Şiddetle mücadele etti. C – Önce mücadele etti, sakinleşip göz kontağını korudu. D – Birazcık mücadele edip sakinleşti. E – Kuyruğu bacaklarının arasında hiç mücadele etmedi. F – Hiç mücadele etmedi, göz kontağından kaçındı. Yavruyu size 45°açıyla oturtun. Onu okşayıp yüzünüzü yaklaştırın. A – Atlayıp pati attı, hırlayıp ısırmaya çalıştı. B – Atlayıp pati attı, yaladı. C – Size sokulup yalamaya çalıştı. D – Sessizce oturup, okşamaları kabul etti, elinizi yaladı. E – Sırt üstü devrilip göz kontağından kaçındı. F – Kalktı gitti ya da uzak durdu. Yavrunun dikkatini buruşturulmuş bir kağıt topla çekin. Size bakıyorken kağıt topu birkaç metre ileri fırlatın. Yavru peşinden gidince bir kaç metre geri gidip yanınıza çağırın. A – Nesneyi takip etti, onu yerden aldı. B – Nesneyi takip etti, üzerinde durdu; ama geri getirmedi. C – Nesneyi takip etti, alıp geri getirdi. D – Nesneyi takip etti, onsuz size geri döndü. E – Takip etmeye başladı, ilgisini kaybetti. F – Hiç takip etmedi. Yavruyu odanın ortasına koyun ve sert bir ses çıkarın. Büyük metal bir kaşık ile tencere işe yarayabilir. A – Sesin yerini tespit etti, havladı, ona doğru yürüdü. B – Sesin yerini tespit etti, ona doğru yürüdü. C – Sesin yerini tespit etti, merak gösterdi, o yöne baktı. D – Sesin yerini tespit etti. E – Korkup geri çekildi, saklandı. F – Sesi duymazdan geldi, hiç merak göstermedi. Kapalı bir şemsiye inceleyebilmesi için yavrunun yüzüne doğru dik tutun. A – Hiç şaşırmadı, kuyruk havada ona doğru yürüdü, (ısırmaya çalışabilir). B – Biraz şaşırdı, kuyruk havada ona doğru yürüdü, (ısırmaya çalışabilir). C – Biraz şaşırdı, incelemek için ona doğru yürüdü. D – Biraz şaşırdı, meraklı göründü; ama hareket etmedi. E – Şaşırdı, kendini toplayamayıp kuyruk aşağıda uzaklaştı. F – Görmezden geldi, hiç merak göstermedi. Bir havluya ip bağlayıp yerde yavrunun önünde sağdan sola sürüyün. A – Baktı, saldırdı ve ısırdı. B – Baktı, kuyruk havada üzerine atladı. C – Merakla incelemek için harekete geçti. D – Baktı, kuyruk aşağıda ilerlemedi. E – Kaçıp saklandı. F – Görmeden geldi, hiç merak göstermedi. Yavruyu karnının altından dengeleyerek yerden ayaklarını kesin ve 30 saniye öyle tutun. A – Şiddetle mücadele etti, ısırmaya çalıştı. B – Mücadele etti. C – Mücadele etmedi, kuyruk sallayarak sakince durdu. D – Mücadele etmedi, kuyruk aşağıda sakince durdu. E – Mücadele etmedi, kuyruk bacaklarının arasında sakince durdu. F – Mücadele etmedi, arka bacakları ve kuyruğu kasılmış vaziyette donup kaldı. Değerlendirme Çoğunlukla A ise Çok özel bir eğitim gerektiren saldırgan eğilimleri olan dominant bir yavru. Çoğunlukla B ise Isırmaya provoke edilebilecek dominant ve kendine güvenen bir yavru. Tecrübeli bir eğitmenle bu tür bir yavru iyi bir iş köpeği olabilir. Kolay bir aile köpeği olmasını beklemeyin. Çoğunlukla C ise Muhtemelen ilk defa köpek sahibi olacak bir aile için fazla aktif ve dışa dönük bir yavru. Çoğunlukla D ise Rekabet ortamında şampiyon olmaktansa bir aile ortamında dengeli ve güvenilir bir köpek olmaya daha fazla yatkın bir yavru. Çoğunlulukla E ise Belki de çocuksuz yaşlı bir ailenin yanında daha sakin bir ev için daha uygun olabilecek kendine güveni nispeten daha düşük bir yavru. Çoğunlukla F ise İnsanlara ilgi göstermeyen çok fazla bağımsız bir yavru. Bu genellikle ırkla (spitz ırkları ve tazılar gibi) ilgili bir durumdur. Bu yavru insanlara karşı fazla duygularını belli eden bir köpeğe dönüşmeyecektir.

Genlerle Oynamak Değil Seçici Üretim

Genlerle Oynamak Değil Seçici Üretim

Irka yabancı olanlar Shar-pei’nin buruş buruş derisine baktığında tanıdığı hiç bir köpeğe benzetemez önce ve genleriyle oynana oynana köpeklerin ne hale getirildiğini esefle geçirir içinden. Beyaz İngiliz Bull terrierin yumurta biçimindeki oval kafası üzerindeki küçücük içe kaçmış gözlerini gördüğünde de aynı şeyi düşünmekten alamaz kendini. Bu garip köpekler sadece daha önce görmedikleri için tanımayanlarınca laboratuarlarda üretilmiş yaratıklarla bir tutulur. Sanki bir punduna getirip dışarı çıkarılmışlar ve bazı garip zevkli insanlarca evlerde üretilerek güzelim Collie ve Alman Çobanlarının yanında yeni ve egzantrik birer ırk olarak bize yutturulmaya çalışılmaktadırlar. Safkan ırkların içgüdüsel kişilik özelliklerinin yanı sıra fiziksel özellikleri de üretim amacına hizmet eder. Çin’in eski dövüş köpekleri olan Shar-pei’ler bedenlerine bir kaç numara büyük gelen derilerini arenada rakiplerine yem olarak sunarak daha güçlü gerçek bir ısırıkla zafere ulaşmayı amaçlarlardı. Eski Çinliler Shar-pei’leri bilinçli olarak bu fiziksel özelliklerde üretmişleridir. Eminim ki ırkın ilk örnekleri bu denli abartılı deri özelliği göstermiyordu. Üretim amaçları belirlendikten sonra istenen özellikleri gösteren ya da bu özelliklere yatkın anne ve babalar üretimde kullanılarak nesiller sonra istenilen köpeğe ulaşılabilir. Genetik prensip hep aynıdır. Her ne kadar 1835’de ilk defa bull terrierler show’larda görülmeye başladıklarında bu günkü ilginç görünümlerinden uzak olsalar da 1950’lerde çok tutulan show birincisi bir köpekle birlikte eğimli kafa standardı kabul görerek üreticileri sürekli daha eğimli kafalı bull terrierler üretmeye yönlendirmiştir. Sanıldığı gibi bull terrier ne köpek domuz melezi ne de başka bir tür kanı taşımaktadır. Doğa, türler arası üremeye izin vereceği bir düzen sahip değildir. Alman Köpek Kulübü, özellikle de iş köpeklerinin (Alman Çoban Köpeği, Rottweiler, Dev Schnauzer vs) üretimine izin vermeden önce anne ve babanın itaat başta olmak üzere belirli testleri başarıyla tamamlamış olması kuralını getirir. Böylece kendini kanıtlamış ebeveynlerden yüksek çalışma potansiyelli yavruların üretimi sağlanır. Doğru eğitimle bu köpekler beklenen çalışma verimini sahiplerine sağlar. Alman Çoban Köpeği 100 yıllık bir maziye sahip olmasına rağmen bu dikkatli ve seçici üretim prensipleriyle köpek dünyasının çok yönlü yıldızı olmayı başarmıştır. Profesyonel üretici ve eğitmenlere göre iyi bir iş köpeği “üretilirken ” nadiren “eğitimle” elde edilir. Profesyonel üreticiler bu nedenle büyük önem taşır. Aldığınız yavrunun anne ve babasını görülmesi, onların aile ya da iş köpeği olarak değerlendirilmeleri hem yavruların doğru sahiplerle buluşturulmasını hem de üretilen köpeklerde korumak istenilen özelliklerin muhafaza edilerek yeni nesillere aktarılmasını sağlar. Dikkatsizce yapılan üretimler ırka zarardan başka bir şey getirmez. Seçici üretim at, büyük ve küçük baş çiftlik hayvanları gibi diğer evcil hayvanların da üretiminde de büyük rol oynar. Zayıf yanların nesiller içinde elimine edilip, korunması istenen özelliklere sıkı sıkıya bağlı kalınarak ırkların sürekli geliştirilmesi amaçlanır. İleriyi gören bir bakış açısıyla üretim tecrübesine sahip olunması, “genetik prensipler” ile korumak ve elimine etmek istenen özelliklerin bilinmesi gerçek üreticileri sıradan arka bahçe üreticilerine ayıran en tartışılmaz erdemleridir.

Davranış Anlama ve Modifikasyon

Davranış Anlama ve Modifikasyon

Öncelikle eğitimle ilgili sık sık birbiriyle karıştırılan iki önemli kavramı anlamak gerekiyor. Birincisi davranış problemlerini çözmeye yönelik eğitim biçimidir. İkincisi ise komut-tepki sistemi üzerine kurulu olandır. Komut üzerine çağrılınca gelen, oturan, uyum içinde yanınızda yürüyen ve ardından evde koltuğunuzun bacaklarını kemiren bir köpeğe sahip olmak pekala mümkündür. Tam tersine evde eşyaları parçalayan ya da insanların üzerine çıkan; fakat komut üzerine oturan ya da yanınızda tasmasız sakince yürüyen bir köpeğe de sahip olabilirsiniz. Olaya açıklık kazandırmak açısından birinci tip eğitime “davranış modifikasyonu” ikincisine ise “itaat eğitimi” olarak tanımlamada fayda var. Her şeyden önce unutmayalım ki “istenmeyen davranışlar” sadece bakanın gözündedir. Köpek için kazmak, havlamak, diğer köpekleri kovalamak tamamen doğaldır. Bu davranışları kontrol edemeyeceğiniz anlamına gelmemektedir tabi ki; ama tüm bunları köpeğiniz sizi çıldırtmak için yapmadığını anlamız gerekmektedir. Siz köpeğinizi bu konuda eğitene kadar tüm bunları yapmaması gerektiği konusunda hiç bir fikri yoktur. Ondan ne istediğinizi anlaması gerekmektedir. Köpekler (insanlara göre) istenmeyen davranışlara başladığında en iyisi bu davranışın kaynağını anlamaya çalışmaktır. Çoğunlukla tüm bu problemler yalnız kalmanın verdiği sıkıntıdan kaynaklanmaktadır. Köpekler oldukça sosyal hayvanlardır. Olası çözümlerden biri köpeğinizin yeterince egzersiz yaptığından emin olmaktır. Egzersiz pek çok problem için mükemmel çaredir ve köpekler buna bayılır. Köpeğinizin yaşı ve ırkına uygun düşebilecek egzersiz düzeyi için köpeğinizin veteriner hekimine baş vurun. Diğer bir çözüm ise itaat eğitimidir. Önemli nokta köpeğinizin sizin ilginize gereksinimi olmasıdır ister yürüyüş isterse de eğitim sırasında. Köpeğinize patronun kim olduğunu ona vurarak, bağırarak ya da benzer ceza yöntemleri ile öğretemezsiniz. Bunun karşılığında tek öğreneceği size güvenmekten çok korkması gerekeceğidir. Köpeğe patronun kim olduğunu lideri olarak gösterebilirsiniz. Ona ne yapılacağını ve nasıl davranılacağını gösterin. Çoğu köpek onun lideri olmanızı iç güdüsel olarak sizden bekleyecektir. Yine de az sayıda da olsa liderlik pozisyonu için size meydan okuyabilecek köpekler çıkabilir. Aslında çoğu köpek, sahipleri bunu bilinçsiz olarak hiç denemediği için liderlik pozisyonuna yükselir. Köpek yanlış davranışlarından ötürü sahiplerini düzeltmeye başlayıncaya kadar da bunu fark etmeyebilirler. İlginç olan, dominantlık göstergesi olarak tavsiye edilen pek çok davranış formu köpeklerde geri teper. Bunun nedeni pek çok durumda köpek aslında liderlik için yarışmamasıdır. Patronun kim olduğuna dair uyguladığınız teknikler, doğru dürüst bir neden olmaksızın onun davranışlarını düzeltmeye başladığınızdan dolayı köpeğinizin sizden soğumasına ve güvenini yitirmesine yol açar. Köpeğinize karşı adaletsiz davranışlarınız onun insanlara karşı sürekli kendisini savunma gereksinimi duymasına ve bildiği tek yöntem olan ani ve kestirilemez ısırıklarla (fear bite) kendisini savunmasına yol açacaktır. Dominantlığın Prensipleri İtaat eğitiminde minimum sorunla ilerlemeniz için köpeğinizin sizi lider olarak görmesi gerekmektedir. Bu sizi PATRON olarak görmesi anlamına gelmektedir. Köpeğiniz üzerinde dominantlığınızı göstermenin ve bunu korumanın çeşitli yöntemleri vardır. Köpekler kendi aralarında çekinik (resesif) karakterde değişiklik gösterir. Köpeğiniz yeterince resesif ise üzerinde hakimiyet kurmanıza gerek olmayabilir (aslında, baskın pozisyonunuzu onun çekinik karakterine cesaret vermek için kullanabilirsiniz). Çoğu köpek memnuniyetle resesif olmayı kabul eder. Köpeğiniz size karşı resesif davrandığında bunu uygun şekilde ödüllendirip, sizi test etmeye çalıştığında (çoğu köpek ergenlikten hemen önce deneyecektir) liderliğinizi ona hatırlattığınızdan emin olmalısınız. Çok az köpek gerçekten dominanttır ve yine çok azı sürekli bunu size kabul ettirmeye çalışır. Sık sık insanlar, olmadığı halde ergenliğin verdiği yüksek enerji ve afacanvari davranışları dominantlık için yapılmış numaralar olarak değerlendirmektedir. İki yaşındaki bir çocuğu gözünüzün önüne getirin. Gerçekte liderlik için anne ve babasına kafa tutmaktan çok sınırlarını anlamaya çalışmaktadır. Yavru ve genç köpekler de aynısını yaparlar. Prensiple hatalarını düzeltin; ama bir ölüm kalım “patron kim “savaşına girişmeyin. Bu yanlış bir davranıştır ve köpeğinizin size karşı güvenini kaybetmesine yol açar. Bu tıpkı yine iki yaşındaki bir çocuğun davranışını sözel olarak düzeltip belki poposuna hafifçe vurmak yerine onu yerden kapıp duvara yapıştırarak bağırmaya başlamak gibi bir şeydir. Unutmayın ki çoğu köpek 2 – 3 yaşından önce hala (insan terminolojisine göre) 20 yaşın altındadır. Diğer bir değişle fiziksel erginlik ile zihinsel ergenliği birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Alfa olmayı ceza ile asla karıştırmayın. Bir “Alfa” lider adildir. Bir “Alfa” lider konumunu hak eder. Bir “alfa” lider konumunu elde edip onu korumak için korku, ceza veya kaba kuvvet kullanmaz. Bunun yerine bir “alfa” lider onayladığı ve onaylamadığı davranışlar açısından bir su kadar berraktır. Bir “Alfa” mahiyetindekilerin kendisini takip etmeye zorlamaz, bekler. Köpeğinize sinirlenirseniz alfa pozisyonunuzu kaybedersiniz. Köpekler hiddeti anlamazlar. Sakin ve olanların kontrolünde olmanız gerekir. Daima köpeğinizin resesif davranışlarını onaylayın. Köpeğiniz gözlerini sizden kaçırdığında; sizi çenenizin altından yaladığında onu ödüllendirin. Sırt üstü yuvarlandığında karnını keyifle kaşıyın. Düzeltmelerinizde tutarlı ve adil olun. Köpeğinize komutlarınıza güvenebileceğini göstermeniz gerekir. Olay gerçekleştikten sonra hatasını düzeltmeye kalkmayın. Bu tür düzeltmeler, köpeklerin çağrışımsal hafızaları insanlarınki gibi olmadığından köpeklere keyfi ve adaletsiz gelir. Köpeğiniz hala bir yavru ise sosyalleştirme güven kazanmasında faydalı olacaktır. Bazı davranışların düzeltmeye gereksinimi olduğunu inanıyorsanız “daima” tam o hareketi gördüğünüz anda düzeltin. Örneğin, köpeğinizin koltuğa çıkmasını istemiyorsanız sadece onu koltuk üzerinde yakaladığınızda hatasını düzeltmelisiniz. Aile içinde tutarlılık büyük bir sorun olabilir. Her aile üyesi temel eğitim kuralları üzerinde, nasıl ve ne zaman hataların düzelteceği, hangi komutların kullanılacağı vs konusunda anlaşmaya varmış olmalıdır. Aileler köpeğin kafasının karışmasını engellemek için iş birliği yapmak zorundadırlar. Köpeği sadece aktif olarak bir kişi eğitirse daha iyi olur. Bundan sonra komutlar herkes tarafından aynı şekilde kullanılırsa ailedeki herkes onları kullanabilir. Sonuç olarak her zaman minimum düzeltme kullanın. Sert bir “Hayır” işe yarıyorsa onu sırt üstü yere yatırıp lidere teslim olmasını sağlamaktan çok onu kullanın. Çenenin altında ufak bir fiske işe yarıyorsa enseden tutup sallamayı es geçin. Köpeğinizin meydan okuyuşlarını düzeltin. Özellikle ergenlik dönemlerinde köpeğiniz konumunuzu test edip buna meydan okuyabilir. Bu davranışları düzeltmeyi ihmal etmeyin. Evde fırtınalar estirmenize gerek yok. Sadece bu davranışları hoş karşılamadığınız konusunda açık olmanız yeterlidir. Örneğin, köpeğinizin kapıda sizi itip geçmesine, arabadan izin vermeden inmesine, elinizdeki yiyeceğe atlamasına ve en önemlisi bildiği komutları duymazdan gelmesine asla izin vermeyin. Alfa davranışının sergilenişini öğrenin. Bunların hepsini kullanmanıza gerek yoktur; fakat varlıklarından haberdar olmanızda fayda vardır. Bunların hiç birini sinirli ya da canınız sıkkınken kullanmayın. Amaç köpeğin canını yakmak değil ona alfanın kim olduğunu göstermektir. Hepsi de siz sakin, tutarlı ve gerçekçi olduğunuzda işe yarar. Tekrar, daima minimum düzeltme kullanın. Yerine hatalar yapılmadan önce köpeği okuyup engel olmaya çalışın. Köpeğinize hakimiyetinizi kabul ettirmek için o teslim oluncaya kadar onu sırt üstü yere mıhlamayı (alpha roll) nasıl yapacağınızı öğrenmekten çok alfa rolü oynamayı öğrenmeniz daha önemlidir. Bu, sinirlenmeden ve vaz geçmeden “Ben her zaman haklıyım ve asla köpeğimin kasıtlı olarak bana itaatsizlik etmesine izin vermeyeceğim” tavrına sahip olmak anlamına gelir. İki yaşındaki bir çocuğu gözümüzün önüne getirelim. Kimin “Anne” olduğu konusundan çok çocuğun neleri yapmaya izni olup olmadığı konusunda bir mücadeleye gireriz. Bu ikisi arasında ciddi farklar vardır. Zaten resesif olup kendisinden ne istendiğini bilmediği için itaat etmeyen bir köpekte alpha roll’u kullanmak aranızdaki ilişkiye zarar verici olabilir. Dominant bir köpekte ise pozitif yöntemlerden hiç birini kullanmaksızın sadece alpha roll’un kullanılması köpeği sizden uzaklaştıracaktır. Çoğu köpek hayatları boyunca buna gereksinim duymaz. Daha da ötesi, alpha roll’u dominantlık gösterisindeki en güçlü silahlardan biridir. Bunu gerçekten çok büyük kontrol gerektiği zamanlara saklamalısınız. Sadece dominant olmak köpeğinizin davranışlarını okuyabilmenin ve onu anlamanın yerini tam anlamıyla tutamaz. Her köpeğin hayatının birer parçası olan doğru itaat eğitimi karşılıklı fayda sağlar ve sizin köpeğinize karşı sorumluluklarınız olmasının yanı sıra köpeğinizin size karşı itaatkar olmasını gerektirir. Dominantlığın göstergeleri: Timeout: Köpeğinize “yat-bekle” komutunu verin ya da bunu yapmaya henüz eğitilmediyse sessizce ve fazla telaş göstermeden onu ev içinde küçükken alıştırdığınız kafesine koyun. Bağırmaya hiç gerek yok. Her şeyin sakinlik içinde yapılmasında fayda var. Köpekler sosyal yaratıklar olduğundan bu genellikle şaşkınlık verecek şekilde etkili ve kolaydır. Göz Teması: Astlar her zaman alfadan gözlerini kaçırır. Bu sırada köpeğiniz gözlerini sizden kaçırmazsa sözel olarak onu uyarın. Gözlerini kaçırır kaçırmaz ödüllendirin. Çene altından hafif vuruşlar: Alfa köpekler astlarının hatalarını düzeltmek için çene altlarına hafif ısırıklar atar. Siz de bunu bir ya da iki parmağınızla, vurmadan ama hafif bir fiske ile taklit edebilirsiniz. Burnun üzerine vurmayın. Bu onun koku duygusuna zarar verebilir hatta elden çekinmesine yol açabilir. Kulakların altından kavramak: Alfa köpekler astlarının kulak arkalarından yakalayıp sallarlar. Siz de köpeğinizin kulaklarının altındaki deriyi tutup sıkıca sallayarak aynı etkiyi yaratabilirsiniz. Fazla güç kullanmanıza gerek yok. Sadece kastınızı anlatacak kadar yapmanız yeterlidir. Asla ensesinden tutup sallamayın. Bu şekilde köpeğinize zarar verebilirsiniz. Alpha Roll: Köpeğinizi sırt üstü yatırın. Tasmasından ya da ensesinden sıkıca; ama canını yakmadan kafasını yerde tutun ve diğer elinizi kalça ya da kasıklarının üzerine koyarak sakinleşip teslim oluncaya kadar öyle tutun. Bu en sert alfa ifadesi olduğunda pek sık kullanılması tavsiye edilmez. Doğru davranışta ısrarcı olun. Köpeğinizi yemeğinizi yedikten sonra besleyin. Kucağınızda sizden yemek dilenmesine izin vermektense “yat-bekle” komutuyla onu kontrol altında tutun. Kapıdan sizden önce fırlamasına izin vermeyin. Siz izin vermedikçe arabadan inmesine müsaade etmeyin. Traumatik olmaksızın dominantlığınızı köpeğinize kabul ettirmenin oldukça basit ve çeşitli yöntemleri vardır. Yeterince yaratıcıysanız uslu ve itaatkar bir köpek elde etmede bu teknikleri kullanabilirsiniz. Özellikle siz izin vermeden köpeğinizin bir şey yapmasına müsaade etmemeniz iyi bir alfa davranışıdır ve köpeği itaatkar kılar. Köpeğinizin evdeki herkese itaat ettiğinden emin olmalısınız. Bu oldukça önemlidir. Köpeğiniz özellikle aile içinde belirli bir kişiye karşı itaatsizlik gösteriyorsa gerektiğinde o kişiye komutlar sırasında arka çıkarak destek olun. Aile üyesi köpekten korkuyor ya da çok küçük ise problem çözülünceye kadar tüm iletişimi kontrol etmenizde fayda vardır.

MARS K9 KÖPEK OKULU
WhatsApp'ta bizimle sohbet ediniz...
  • Rasim TEKİN